GÜNEŞ: DOST MU? DÜŞMAN MI?
- Aslı Zan Estetik
- 10 Tem
- 1 dakikada okunur
Yazıya kendime sürekli söylediğim şu söz ile başlamak istiyorum: bir şeyin fayda ya da yararında çoğu zaman miktar önemlidir.
Güneş giren eve doktor girmez sözünden, güneşten ne olursa olsun kaçınmamıza giden bir yolculuk…
Aslında, güneş, hem hayat kaynağımız hem de cildimizin en büyük düşmanlarından biri olabilir. Bu çelişki nereden geliyor? Aslında hepsi dozaj ve bilinçli kullanımda saklı.
DOST: Güneş ışınları sayesinde D vitamini üretiriz, ruh halimiz iyileşir, metabolizmamız düzenlenir. Güneş ışığı, doğru şekilde alındığında bağışıklığı bile destekler. Ancak koruyucu olmadan ve uzun süre güneşe maruz kalmak, cilt için ciddi tehditler oluşturur.
DÜŞMAN: UV ışınları ciltte serbest radikal üretimine neden olur, bu da hücre yaşlanmasına ve DNA hasarına yol açar. Güneş lekeleri, kırışıklıklar, elastikiyet kaybı, ciltte erken yaşlanma ve en tehlikelisi cilt kanseri gibi riskler, güneşi “düşman” yapan unsurlar.
ÇÖZÜM: O halde, güneş hakkında nasıl düşünmeliyiz? Sanırım bunun anahtarı yazının başında belirttiğim gibi, miktarda saklı. Güneşle barış içinde yaşamak! Güneşin en dik olmadığı saatlerde kısa süreli güneşlenme, ardından mutlaka o günkü rutinimize göre 30+ ya da 50+ SPF koruyucu kullanmak. Şapka, gözlük, bol, uzun kollu kıyafetler ve gölgede kalmak da günlük rutinimizin bir parçası olmalı.
Bizi Instagram'dan takip edebilirsiniz:
Diğer blog yazılarımızı okumak için:
Bu yazı bilgilendirme amaçlı yazılmıştır. Herhangi bir sağlık sorunu için teşhis ve tedavi sunmamaktadır. Var olan tüm sorularınızı ve sorunlarınızı uzman bir doktora yöneltmeniz gerekmektedir. Sağlığınızla ilgili tüm durumlarda mutlaka doktorunuza veya sağlık kuruluşuna başvurunuz.
